SANSÜRE VE BASKIYA RAĞMEN
Gazetecileri daha iyi anlayabilmek, muhabirlerin çoğu zaman ne zorluklar altında haber yaptığı bilmek, tüm basın emekçilerine saygı duymak...Gazeteler hürdür, sansür yasaktır, basın özgürdür, tutuklu gazeteci yoktur (!) diyebilmek, Türk Basını'ndan
sansürün kaldırılışını (!) kutlamak...
Bir yandan Türkiye'de basın özgürlüğünün ciddi tehlike altında ve zaman zaman 1908 öncesini hatırlatan hatta geride bırakan uygulamalardan geçmesi diğer yandan iş ve hürriyetini kaybetme korkusundan düşündüğünü ve yazmak istediğini yazamayan, kendi kendini sansürleyen bir basının oluşma tehlikesi...
Basına dair tüm baskı ve sansür politikalarının artarak sürdüğü, holdinglerin kıskacındaki basın kuruluşlarındaki sömürünün hızla arttığı, tekelleşmenin tüm emekçileri ezdiği, sektörde sendikal bir yapılanmanın hala oluşamadığı veya oluşturulmasının engellendiği, işten çıkarmalar, ücret politikalarındaki adaletsizlikler, yasal güvenceden yoksun ve zor çalışma koşullarının daha da sıradan hale geldiği bir ortam...
Dilerim gazetecilerin baskı altına sokulmadığı, farklı düşüncelere de yer verilen gerçekten hür ve her açıdan sansürsüz Türk basınına bir gün kavuşur ve bu günü sözde değil, gerçekten bir bayram coşkusuyla kutlarız. 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı Sansüre ve Baskıya Rağmen Kutlu Olsun...
Cansu, Eylem, Ayhan, Emre, Engin, Ahmet, Filiz, Serhat, Özkan, Önder, Kadriye, Mehmet, Tahir, Erol, Sedat, Bülent, Murat, Arif, İrfan, Mustafa ve tüm diğer dostlara selam olsun...