“Bugün, vatanımıza göz diken düşman kuvvetlerinin saldırılarına karşı tam 253 bin vatan evladımızı şehit verdiğimiz, ancak tarihe altın harflerle ‘ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!’ sözünü yazdığımız Çanakkale Zaferimizin 104. yıldönümü. 18 Mart 1915 tarihinde kazanılan Çanakkale Zaferi; ‘Garp’ın çelik zırhlılarına karşı bir avuç insanın küçücük bir yarımadada vatan sevgisi ve iman dolu göğsünü siper ettiği bir destan ve toplu vuran yüreklerin, birbirine kenetlenmiş gönüllerin zaferidir. Çanakkale Zaferi; ezelden beri tarihinde birçok şanlı zaferlere sahip yüce milletimizin şeref destanlarından biri olmakla birlikte Kurtuluş Savaşımız için dönüm noktası sayabileceğimiz, Türk milletinin siyasi ve askeri varlığını bir kez daha tüm dünyaya gösterdiği bir zaferdir. Vatanını korumak için imkânsızlıklar içinde var gücüyle mücadele eden bu azimli ulus, Çanakkale Zaferi’nden elde ettiği inanç ile Kurtuluş Savaşı’na devam etmiştir. Çanakkale’de yakılan kıvılcım ile şahlanan Türk ordusu ‘Büyük Taarruz Harekâtı’ sonucu vatanı düşman işgalinden kurtarmıştır. Tarihi boyunca birçok devlet kuran, bir çağın kapanıp yeni bir çağın başlamasını sağlayan Türk milleti; düşmanlar tarafından ‘hasta adam’ gözüyle bakılırken, bir kez daha bağımsızlık arzusunun temellerini Çanakkale Boğazı’na, Conk Bayırı’na atarak Cumhuriyet’i kurmayı başarmıştır. Zorlu kurtuluş mücadelesinden Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına giden yolda ‘Çanakkale Destanı’ aynı zamanda Türk milletinin sarsılmaz azminin, birliğinin, vatan sevgisinin ve iman gücünün bir nişanesidir.

Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor, / Bir Hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! / Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! / Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. / Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi… / Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi. / Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? / Gömelim gel seni tarihe, desem sığmazsın. / Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, / Sana kucağını açmış duruyor Peygamber…’ dizeleriyle ölümsüzleştirdiği kahraman şehitlerimizin aziz hatırasını her daim gönlümüzde ve zihnimizde tutarak onlardan aldığımız azim ve kararlılıkla bizler, atalarımızdan aldığımız bu kutsal mirası gelecek nesillere taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam etmekteyiz. Geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de vatanımıza karşı

her türlü tehdit karşısında birlik olarak benzer mücadeleyi göstereceğimizin inancını yürekten hissediyoruz.

Pamukkale Üniversitesi ailesi olarak ülkemizin bilim, sanat, spor, ekonomi gibi birçok alanda dünyada söz sahibi olan ülkelerden biri olması yolundaki sorumluluklarımızın bilinciyle hareket etmeye devam ediyoruz. Milli Şairimiz Mehmet Akif’in ‘Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek, / İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek!’ dediği, geleceğimizin teminatı olan değerli gençlerimizin vatanına ve milletine faydalı bireyler olarak öğrenim almaları konusunda gayretle çalışmaya devam ediyoruz.

Tüm bu duygu ve düşünceler ile Çanakkale Zaferi’nin 104. yıl dönümünde, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nü en içten dileklerimle kutlarken Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bu toprakları bizlere vatan olarak emanet eden tüm şehitlerimizi saygı, rahmet ve şükranla anıyorum.

Sevgi ve saygılarımla…”