ARTIK DENİZLİ'DE DE VAR

DENİZLİ SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 11.02.2019 - 18:04, Güncelleme: 11.02.2019 - 18:04 5527+ kez okundu.
 

ARTIK DENİZLİ'DE DE VAR

Başarılı operasyonlar ve tedaviler ile Türkiye’de birçok ilke imza atan Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri bünyesine bilimsel araştırma projeleri kapsamında Endobronşiyal Ultrasonografi (EBUS) cihazı kazandırıldı.
Türkiye’de sayılı üniversite hastanelerinde bulunan, akciğer kanserinin erken tanısı ve evrelemesi, lenf bezlerinin diğer kanserleri (lenfoma gibi) verem hastalığı ve sarkoidozis gibi iyi huylu olsa da özel tedavi gerektiren hastalıkların doğru tanısında faydalı ve etkin bir şekilde kullanılan Endobronşiyal Ultrasonografi (EBUS) cihazı ile PAÜ Hastaneleri; Denizli’de tek, Ege Bölgesi’nde ise İzmir’den sonra ikinci merkez olacak. Cihaz ile ilgili detaylı bilgi veren PAÜ Tıp Fakültesi Dâhili Tıp Bilimleri Göğüs Hastalıkları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Uğurlu şunları dile getirdi: ‘‘Hava yollarının içine bronkoskop adı verilen bir kamera ile ses tellerinin arasından girilerek bakılabilir ve iç kısımda bir kitle olduğunda buradan biyopsi alınabilir. Ancak hava yollarının içinde olmayıp da komşu kısımlarda yerleşmiş kitle ya da lenf bezlerine ulaşmak basit bronkoskoplarla mümkün olmamaktadır. Endobronşial Ultrasonografi (EBUS) adı verilen özel bir cihaz sayesinde; hava yollarına girilip cihazın uç kısmındaki küçük bir ultrason, hava yolu duvarının dışındaki bu yapıların yerini tam olarak saptamaya yardımcı olur. Böylece cihazın içindeki küçük kanaldan geçirilen iğneler ile kitle ya da lenf bezinden örnek alınır. Birçok hastalık kesin patoloji tanısı olmadan tedavi edilememektedir. Bu nedenle ulaşması en zor olan bu bölgelerden biyopsi alınmasını sağlayan EBUS, göğüs hastalıkları alanında tanıya önemli katkı sağlamaktadır. EBUS, bu özellikleri ile uzun yıllardır kullandığımız esnekbronkoskopun bulunmasından sonra bronkoskopi tarihinde en büyük icat olmuştur.’’ Günümüzde dünyada en sık görülen kanser türünün akciğer kanseri olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Erhan Uğurlu, bu kanser türünün görülme sıklığının her yıl %3 artmakta olduğunu ve kadın erkek fark etmeksizin ölüme en çok sebep olan kanser türü olduğunu belirtti. Doç. Dr. Uğurlu, ‘‘Akciğer kanseri tedavisinde erken ve doğru teşhis çok önemlidir. Akciğer kanseri tedavi şeması seçiminin temelini ise kanser evrelemesi (başka bölgelere yayılıp yayılmadığının belirlenmesi) oluşturmaktadır. Erken evrede yakalanan hastaların ameliyat olup tümörden tamamen kurtulma şansı bulunmaktadır. Evreleme içinde lenf bezlerinin (mediastinal/hiler) incelenmesi gerekmektedir. EBUS bu tür hastaların tanısı ve evrelendirilmesinde hayati öneme sahiptir. Ayrıca EBUS yapılmadığı ya da yapılamadığı zaman hastalar evreleme ve tanı için gereksiz yere cerrahi işlemlere maruz kalmaktadır. Bu da hastalar için ciddi bir mağduriyet, hastane için de yoğun bir külfet oluşturmaktadır.’’ şeklinde konuştu. Konuşmasının sonunda cihazın Pamukkale Üniversite Hastanesi bünyesine kazandırılması konusunda teşekkürlerini sunan Doç. Dr. Erhan Uğurlu, ‘‘İlimize, Üniversitemize ve bölgemize böylesi bir cihazın kazandırılmasında öncülük eden başta Rektörümüz Prof. Dr. Hüseyin Bağ olmak üzere Genel Sekreterimiz Prof. Dr. Mehmet Ali Sarı ve Başhekimimiz Prof. Dr. İbrahim Türkçüer’e, altyapı projesi destekleme birimi eski koordinatörü Prof. Dr. Şaban Nazlıoğlu’na hastalarım, bölümüm ve kendi adıma en içten duygularımla teşekkür ederim.’’ şeklinde konuşmasını tamamladı.
Başarılı operasyonlar ve tedaviler ile Türkiye’de birçok ilke imza atan Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri bünyesine bilimsel araştırma projeleri kapsamında Endobronşiyal Ultrasonografi (EBUS) cihazı kazandırıldı.

Türkiye’de sayılı üniversite hastanelerinde bulunan, akciğer kanserinin erken tanısı ve evrelemesi, lenf bezlerinin diğer kanserleri (lenfoma gibi) verem hastalığı ve sarkoidozis gibi iyi huylu olsa da özel tedavi gerektiren hastalıkların doğru tanısında faydalı ve etkin bir şekilde kullanılan Endobronşiyal Ultrasonografi (EBUS) cihazı ile PAÜ Hastaneleri; Denizli’de tek, Ege Bölgesi’nde ise İzmir’den sonra ikinci merkez olacak.

Cihaz ile ilgili detaylı bilgi veren PAÜ Tıp Fakültesi Dâhili Tıp Bilimleri Göğüs Hastalıkları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Uğurlu şunları dile getirdi: ‘‘Hava yollarının içine bronkoskop adı verilen bir kamera ile ses tellerinin arasından girilerek bakılabilir ve iç kısımda bir kitle olduğunda buradan biyopsi alınabilir. Ancak hava yollarının içinde olmayıp da komşu kısımlarda yerleşmiş kitle ya da lenf bezlerine ulaşmak basit bronkoskoplarla mümkün olmamaktadır. Endobronşial Ultrasonografi (EBUS) adı verilen özel bir cihaz sayesinde; hava yollarına girilip cihazın uç kısmındaki küçük bir ultrason, hava yolu duvarının dışındaki bu yapıların yerini tam olarak saptamaya yardımcı olur. Böylece cihazın içindeki küçük kanaldan geçirilen iğneler ile kitle ya da lenf bezinden örnek alınır. Birçok hastalık kesin patoloji tanısı olmadan tedavi edilememektedir. Bu nedenle ulaşması en zor olan bu bölgelerden biyopsi alınmasını sağlayan EBUS, göğüs hastalıkları alanında tanıya önemli katkı sağlamaktadır. EBUS, bu özellikleri ile uzun yıllardır kullandığımız esnekbronkoskopun bulunmasından sonra bronkoskopi tarihinde en büyük icat olmuştur.’’

Günümüzde dünyada en sık görülen kanser türünün akciğer kanseri olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Erhan Uğurlu, bu kanser türünün görülme sıklığının her yıl %3 artmakta olduğunu ve kadın erkek fark etmeksizin ölüme en çok sebep olan kanser türü olduğunu belirtti. Doç. Dr. Uğurlu, ‘‘Akciğer kanseri tedavisinde erken ve doğru teşhis çok önemlidir. Akciğer kanseri tedavi şeması seçiminin temelini ise kanser evrelemesi (başka bölgelere yayılıp yayılmadığının belirlenmesi) oluşturmaktadır. Erken evrede yakalanan hastaların ameliyat olup tümörden tamamen kurtulma şansı bulunmaktadır. Evreleme içinde lenf bezlerinin (mediastinal/hiler) incelenmesi gerekmektedir. EBUS bu tür hastaların tanısı ve

evrelendirilmesinde hayati öneme sahiptir. Ayrıca EBUS yapılmadığı ya da yapılamadığı zaman hastalar evreleme ve tanı için gereksiz yere cerrahi işlemlere maruz kalmaktadır. Bu da hastalar için ciddi bir mağduriyet, hastane için de yoğun bir külfet oluşturmaktadır.’’ şeklinde konuştu.

Konuşmasının sonunda cihazın Pamukkale Üniversite Hastanesi bünyesine kazandırılması konusunda teşekkürlerini sunan Doç. Dr. Erhan Uğurlu, ‘‘İlimize, Üniversitemize ve bölgemize böylesi bir cihazın kazandırılmasında öncülük eden başta Rektörümüz Prof. Dr. Hüseyin Bağ olmak üzere Genel Sekreterimiz Prof. Dr. Mehmet Ali Sarı ve Başhekimimiz Prof. Dr. İbrahim Türkçüer’e, altyapı projesi destekleme birimi eski koordinatörü Prof. Dr. Şaban Nazlıoğlu’na hastalarım, bölümüm ve kendi adıma en içten duygularımla teşekkür ederim.’’ şeklinde konuşmasını tamamladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizlikenthaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.