BARO BAŞKANI İLHAN'DAN "5 NiSAN AVUKATLAR GÜNÜ" MESAJI

Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan "5 Nisan Avukatlar Günü" dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Denizli Baro Başkanı Müjdat İlham "5 Nisan Avukatlar Günü" dolayısıyla yayımladığı mesajında Avukatların mesleklerini icra ederken yaşadıkları zorlukları ve yargının bağımsızlığı konularını işaret etti.  İlhan mesajında şu ifadelere yer verdi "Hepinize Denizli Barosu ve şahsım adına  sevgi ve saygılarımı sunuyor, Avukatlar Gününüzü kutluyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk ve şehitlerimizin, yitirdiğimiz değerli Başkanlarımızın, ebediyete intikal etmiş bugün aramızda olamayan sevgili meslektaşlarımızın aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyorum. Kurulduğu günden bugüne Denizli Barosu olarak  kimden ve ne zaman gelirse gelsin her türlü tehdit ve saldırının karşısında dimdik durduk. Dik durmaya ve doğruları savunmaya devam edeceğiz.Vazgeçemeyeceğimiz temel hedefimiz her zaman Hukukun üstünlüğünü korumak ve insan haklarını savunmak olmuştur.  Ne var ki; her yıl 5 Nisan gününde dile getirdiğimiz mesleki sorunlarımızın daha da artması demokrasinin temeli olan hukuka güvenin azalmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, mesleki kazanımları zaman içinde törpülenmiş, savunmanın gittikçe güçsüzleştirildiği bir ortamda avukatlar olarak bir kutlamadan ziyade, kaygı ve endişe içindeyiz. Hukuk devletinin temeli bağımsız yargı, bağımsız yargının istisnasız koşulu da savunmadır.  Her fırsatta ifade ettiğimiz üzere yargının bağımsızlığı, yargılama faaliyetinin adil olması bakımından hayati öneme sahip, vazgeçilmez bir nitelik arz etmektedir. Demokrasinin, hukuk devletinin ve bağımsız yargının varlığı ancak ve ancak avukatlarının etkinliğinin artırılması ile mümkündür. Adil bir yargılama için sadece bilgili, yetenekli, güvenilir hakimlere değil hukukun üstünlüğüne inanmış dürüst ve cesur avukatlara da ihtiyaç vardır. Çünkü savunma, demokrasinin, İnsan Haklarının ve Hukuk Devletinin en büyük güvencesidir. Meslek sorunlarına karşın, baroların ürettiği çözüm yollarının kabul görmediği bir ortamda hukuk devletinden bahsetmek inandırıcı değildir." Ülkemiz için 'Yargı Reformu' kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bağımsız yargı, tarafsız adalet ilkeleri ve objektif ölçütlere aykırı düzenlemelerle nesnel bir yargı reformundan bahsedilemeyeceği gibi bugün öngörülen sisteme de hukukun üstünlüğüne dayalı bir demokrasi denilemez. Toplumun vicdanını yaralamadan, evrensel hukuk normlarından ödün vermeden, kişilere ve bir takım zümrelere göre dizayn edilmemiş, günün koşul ve gerçekleri ile örtüşen bir reform; korkulanın aksine özgürlükleri artıracak, güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti'nin önünü açacaktır.